Savaş Dinçer / Konuk Kalem |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Yazarın Diğer Yazıları |
|
AÇIK KAMUSAL KENT MEKÂNLARININ TOPLUM İLİŞKİLERİNDEKİ ETKİLERİ |
|
|
SANAL DÜNYA BAĞIMLILIĞI |
|
|
ŞEHİRLEŞME ÜZERİNE GÖRÜŞLER |
|
|
KİME OY VERİYORUZ? |
|
|
ÇÖKEN VE ÇÖKMEYEN BİNALAR |
|
|
KIRSAL MI? KENTSEL Mİ? |
|
|
ÇOCUKLARIMIZ |
|
|
MARKET TUZAKLARI |
|
|
TOPLUM NASIL İYİ OLUR? |
|
|
BEN BELEDİYE BAŞKANI OLSAYDIM… |
|
|
Kentlilik Bilinci |
|
|
Tekrar Merhaba |
|
|
BELEDİYELERİN BİR SOSYAL POLİTİKA GÖREVİ ;KONUT POLİTİKASI’ |
|
|
Çiftlikköy ve sahil; |
|
|
ACIK KAMUSAL KENT MEKÂNLARINI N TOPLUM İLİŞKİLERİN DEKİ ETKİLERİ |
|
|
DİNİ BAYRAMLAR; |
|
|
Örf ve adetler; |
|
|
Toplumsal dayanışma ve eğitim, |
|
|
ÇOCUK, CEVRE, KENT ve MİMARLIK; |
|
|
TEKRAR KENT KÜLTÜRÜ; |
|
|
AÇIK KAMUSAL KENT MEKÂNLARININ TOPLUM İLİŞKİLERİNDEKİ ETKİLERİ, |
|
|
YEREL KALKINMANIN TEMEL İLKELERİ ve BELEDİYELERİN MİSYONU, |
|
|
KENTSEL YAŞAM KALİTESİ: YER VE AİT OLMA DUYGUSU HAKKINDA DÜŞÜNCELER, |
|
|
İNSAN’A SAYGI |
|
|
KİOKS İLE İLGİLİ SONUÇ VE ÖNERİLER |
|
|
ACIK KAMUSAL KENT MEKÂNLARININ TOPLUM İLİŞKİLERİŞNDEKİ ETKİLERİ |
|
|
ÇOCUK, ÇEVRE, KENT ve MİMARLIK |
|
|
Geleceğin KENTLERİ için KENTSEL hizmetlerde coğrafi bilgi istasyonları |
|
|
KENT KÜLTÜRÜ ve KORUMA PLANLARI |
|
|
10 KASIM VE ATATÜRK, |
|
|
Gelecek yaz için öneriler |
|
|
ÇOCUK, CEVRE, KENT ve MİMARLIK |
|
|
NEDİR BU KENTLERİN VE CEVRENİN ÇEKTİĞİ? |
|
|
BALIKÇI BARINAĞI |
|
|
SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININEMİ VE SAĞLADIĞI DEĞERLER |
|
|
YEREL KALKINMANIN TEMEL İLKELERİ ve BELEDİYELERİN MİSYONU, |
|
|
ÇİFTLİKKÖY’DE ÜNİVERSİTE TEMELİNE DOĞRU…… |
|
|
Çiftlikköy ve kültür |
|
|
ÜLKEMİZ VE MİMARLIK, |
|
|
YEREL KALKINMANIN TEMEL İLKELERİ ve BELEDİYELERİN MİSYONU |
|
|
ÇİFTLİKKÖY ve ÜNİVERSİTE |
|
|
Para ve Siyaset; |
|
|
DÜNYA KADINLAR GÜNÜ |
|
|
KURAL TANIMAMAK |
|
|
Çiftlikköy ve Üniversite |
|
|
ÜLKEMİZ VE MİMARLIK, |
|
|
KENT HAKKI; |
|
|
BELEDİYELERİN BİR SOSYAL POLİTİKA GÖREVİ ;KONUT POLİTİKASI’ |
|
|
YEREL DEMOKRASİ |
|
|
Asfalt mı, parke mi? |
|
|
|
|
|
|
|
|
İyi haftalar saygıdeğer okurlar, tabii ki yazının başlığını okuyunca içinizde yazmak kolay diyebilirsiniz; ancak ben hayal kurmasını seven biriyim, gerçekten de hayal kurmadan hiçbir şeyin gerçek olmasını bekleyemezsiniz.
Çiftlikköy’e gelen birisi Atatürk bulvarından, Kumsal Caddesi’nden, Yalı Caddesi’nden, Barbaros bulvarından her birine girdiğinde, sağına baksa ağaç, soluna baksa ağaç, kaymakamlık binasına, denize ve dereye ulaştığında ise yemyeşil bir Çiftlikköy’e ulaşsa ne güzel olur değil mi?
O yüzden birinci sloganım, “Söz veriyorum ağaç dikeceğim”
Çiftlikköy’e geldiniz, sizi misafirperver hemşeriniz sahile çıkardı. Yürüdünüz, gezdiniz, yürüme yolları, bisiklet yolları, engelli yolları, güzel aydınlatmalar vb… Beğendiniz gerçekten güzel olmuş, sonra ev sahibi ile döndünüz onun evine indiniz. Arabadan kaldırıma bastınız ayağınız burkuldu, eve girerken karanlıkta bahçe kapısını zor buldunuz. Tretuvar betonu baştan sağma dökülmüş veya hiç dökülmemiş!
O yüzden ikinci sloganım, “Söz veriyorum her işe kenar mahallelerden başlayacağım, sahil başka, köy içi başka, Sultaniye başka olmayacak Çiftlikköy’de…”
Hemşerilerimiz beş kuruşun hesabını yapıyor, malumunuz ekonomik olarak sıkıntılı dönemden geçiyoruz, sizler otobüse veya minibüse verdiğiniz 25 kuruşun hesabını yaparken, benim makam arabam dışındaki tüm yardımcılarımı ve şube müdürlerimi makam araçlarına bindirmem.
O yüzden üçüncü sloganım, “Söz veriyorum kesinlikle belediyenin tüm makam araçlarını satacağım veya kiralamayacağım. Devir tasarruf devri tüm birimlerde tasarrufa gideceğim…”
Şimdi düşünsenize işleriniz bozuk, piyasada sıkıntı var, bir daire alıyorsunuz parasını ödemekte zorluk çekiyor ve satışa çıkarıyorsunuz, bu arada kader bu, belediye başkanı olmuşsunuz. Nereden nereye ben olsam göreve gelir gelmez noter huzurunda benim ikinci derece akrabalarımın ve çalışma arkadaşlarımın mal varlıklarını tün Çiftlikköy ile paylaşırım.
O yüzden dördüncü sloganım, “Söz Veriyorum, Kendime Değil Kentime Çalışacağım”
Belediyenin en çok konuşulan konularının başında malumunuz imar meseleleri gelir. Bu nedenle her dönemde görev yapan isimler farklı şekilde anılır ve değiştirilir. Hele birde mimar yüklenici iseniz muhakkak proje ve inşaat ile ilgili işleriniz vardır. Bu nedenle ne yaparsanız yapın kendi işiniz önünüze gelir. Ben de bu meslekten olduğum ve konuyu iyi bildiğim için ekibimde şaibeli kişiler bulundurmayacağım.
O yüzden beşinci sloganım, “Söz veriyorum imar mimar işlerinizi şeffaf ve kamu önünde yapacağım”
Bir derdiniz var, belediyeye gittiniz. Özel kalem karşıladı, başkanı görmek istediniz. Size verilen cevap başkan yok ya da müsait değil. Pekiyi şöyle yapsak makam odasının kapısı ile beraber o duvarını camdan yapsak, içeriyi görseniz, içerde miyim, meşgul müyüm görseniz, ayrıca haftada iki gün halk günü yapsam hatta birini mobil olarak mahallelerde yapsam ve bana kolay ulaşabilseniz, güzel olmaz mı?
O yüzden altıncı sloganım, “Söz veriyorum makam odası kapısı, duvarı cam olacak, bu makam benim değil sizindir”
En son sloganımı sona sakladım.
“SÖZ VERİYORUM, SÖZDE DEĞİL ÖZDE HER YÖNÜ İLE BÜYÜK ÇİFTLİKKÖY…”
|