Ramazan’ın Can Damarı 11.05.2021
Süleyman Çelebi  /  Çeşni
 

Bu Ramazan Ayının da son on gününe girdik. İlk yirmi günü değerlendirebilenler, daha açık bir ifadeyle, ibadetlerine özen gösteren, Kur’an ile dostluğunu pekiştiren, geçmişte işlediği insanı kirleten davranışlarına nedamet duyup tövbe edenler için son on gün Cennetle müjdelenme günleri inşallah.

 

Pandemi bizi içeri kapatsa da bu kapanışı ceza gören, bağırıp çağıranlara da acıyorum. Rutin hayatı dışında farklılıkları yaşama becerisi olmayan bu tipler aslında evdeki süreçlerini Ramazan’ı da fırsat bilerek, ailece sohbet ortamları oluştursa, Beraber Kuran ve mealinden, hadisi şeriflerden, fıkıh kitaplarından alıp ailece okusalar, hatta herhangi bir kitabı alıp ailece okuyup yorumlasalar bir muhabbet ortamı kurmuş olacaklar aileleriyle. İbadetlerini artırıp, bugüne kadar ellerine almadıkları işlere yönelse, evindeki kırığı döküğü, bayram için temizlik, boya badana işlerine baksa inanın ki zaman yetmez. Ama bu bir beceri.

 

İşte Ramazan’ın son on günü manevi yönümüzü güçlendirmemiz için bir fırsat aslında. Kadir gecesi de bu on gün içinde saklı. Hadi evde hapis kaldım diye ağlayacağına, ilk defa belki bu şekilde bir fırsat eline geçmiş, Kadir gecesini her gün ve gecede ara. Gayret et. Bak ne kadar mutlu olacaksın.

 

16 ciltlik Fizilalil Kuran tefsirinin yazarı Merhum Seyyit Kutup, Mısırda zindana atılırken sosyalizmden hüküm giymişti. Hapse atılınca ağlayıp sızlama yerine ne yapabileceğine baktı. Aynı hapiste İslami direnişten mahpuslarla tanıştı. İslam’ı öğrendi, Kurana yöneldi. Hapisten bir tefsir bilgini olarak çıktı. Hatta hapis hayatı kısa bile gelmişti ona.

 

Kadir gecesinin kadrini bilebilmek de anlaşılan nasip işi. Allah bilenlerden eylesin bizi. Bu gecenin Ramazan ayının 27. Gecesi olduğunda baskın görüş olsa da başka gecelerde olduğu da rivayet edilmiştir. Bu konuda Râsulullah (s.a.s)'den birkaç hadis rivayet edilmiştir. Bunların birinde şöyle buyurur. "Kadir gecesini Ramazan'ın son on gününün tek sayılı gecelerinde arayınız" (Riyâzü's-Salihin, II, H. No: 1197). Ancak İslâm alimlerince kuvvetli ihtimal 27. Gecesidir denmiştir.

 

Şanı Yüce ve kadri büyük olduğu için bu geceye "Kadir gecesi" denmiştir. Bu geceyi K. Kerim, Kadir Suresi'nde şöyle açıklar. Bismillahirrahmânirrahîm;

 

1. Şüphesiz, biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik. 

2. Kadir gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin!  

3. Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. 

4. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner.   

5. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.  (El-Kadr, 97/1-5).

 

Bu sûreye göre Kadir gecesinin birkaç üstün özellikleri vardır:

  • Kur'an-ı Kerim Ramazan ayında bu geceden itibaren inmeye başlamış ve yirmi iki yıl sürmüştür.
  • Kuran’da adı geçen tek ay Ramazan ayı, tek gece de Kadir Gecesidir.
  • Bu gecenin önemi ile ilgili ayet değil sure indirilmiştir.
  • Bin ay 83 yıl eder. Geçmişte Salih kulların bir ömürde elde ettikleri maneviyatı bir gecede elde etme fırsatı vardır bu gecede.
  • Bir rivayet: “Peygamberimize ümmetinin ömrü gösterildi. Ümmetinin ömrünün önceki ümmetlere göre kısa olduğunu gören peygamberimiz, bu kısa ömürde diğer ümmetler kadar sevap işlenemeyeceğini, ümmetinin faziletinin daha az olacağını düşündü. Bunun üzerine kendisine Kadir Suresi indirildi”. Şeklindedir.

 

Kadir gecesini nasıl ihya edelim konusunda, Rasûlûllah (s.a.s) "Kadir gecesini iman ederek ve mükafatını umarak ibadetle geçirenin geçmiş günahları affolur" buyurdu ve şöyle dua etmiştir bu gecede Rasulullah, "Yarabbî, şüphesiz sen affedicisin ve affı seversin; beni de affet " (Riyazü's-Salihin, H. No: 1194)

 

Yazımızı İbrahim Ethem’in bir nasihati ile bitirelim. Bir gün İbrahim Edhem Hazretlerine zamanın bazı kişileri gelerek; “Ey Hazret, dua yapıyoruz dualarımız kabul olmuyor, ibadetlerimizden zevk alamıyoruz bunun nedeni nedir?” derler.

İbrahim Edhem : “Ey insanlar, eğer benden öğüt almak istiyorsanız, şu on şeyi yapmanız gerekir, o zaman bu durumun ortadan kalktığını göreceksiniz” der. Ve devam eder siz;

 

  1. Allah’ı biliyoruz dersiniz, kulluk yapmazsınız.
  2. Allah’ın kitabını okursunuz, amel etmezsiniz.
  3. Allah’ın rasülüne inanıyoruz dersiniz, fakat onun yolundan gitmezsiniz.
  4. Şeytanı kendinize düşman bilirsiniz, ama onun yolundan ayrılmazsınız.
  5. Cennet vardır dersiniz, hazırlık yapmazsınız.
  6. Cehennem vardır dersiniz, ondan uzaklaşmayı düşünmezsiniz.
  7. Ölüm hak olduğunu iddia edersiniz, fakat ona hazırlık yapmazsınız.
  8. Başkalarının ayıplarıyla meşgul olursunuz, kendi, ayıplarınızı görmezsiniz.
  9. Allah’ın bunca nimetinden faydalanırsınız, ancak ona şükretmezsiniz.
  10. En yakınlarınızı kendi ellerinizle mezara koyarsınız, fakat ibret almazsınız.

       Bunları ne zaman yaparsanız dualarınız kabul olur, ibadetlerinizden zevk alırsınız.” 

Allah’ emanet olun.