Süleyman Çelebi  /  Çeşni  Yazarın Diğer Yazıları  Emanet ne demektir?  ÇEŞNİ  Bitmeyen bir savaştayız  Değerli dostlar,  Eleştirine kendine yap  Düşünebilmek ne büyük nimet  Namazın geldiği durum   Akıl, kalp ve cinsiyet sıralamasının bir anlamı olmalı   Türküm demekle olmaz  Camilerin ve din görevlilerinin de haftası olur mu?  Derdimi nasıl anlatmam lazım?  CHP’nin gen haritası  Kraliçenin ölümü ve düşündüklerim  Beyni yakan sorular   Af etme ve af dileme;  Besmelesiz geçen ömürler  Örnek Müslümanlık  İnsan olmak...  İnsan ne işe yarar?   Kur’an-ı Kerim’de azgınlık tanımları  Kurban Keserek Kurban Olabilmek  Kazanma ve harcama ayarlarımızı yenilemek  Hayrı hatırlayıp, kötülükten sakınma  Bir Türlü Tanıyamadığımız Kitabımız  Çoğaltılacaklarımız ve Azaltacaklarımız Var  Müslüman mıyız?  Müslüman mıyız?  Sırtındaki Yükleri At, Mutlu Ol Kardeşim!..  İlimizin gururu Şehit Talha Bahadır  Kalbi öldüren 10 şey...  Aldatan ve hile yapan neyi kazanır?  Ramazan ve Oruç  İnfak inancımız ve kültürümüz  RAMAZANA HAZIRLIK  Bir Ömer Fitoz geçti buradan  Trenle dünya yolculuğuna çıkmak  Aşağılık kompleksine yeniliyoruz  Beton atma, insan dik!  Örnek Müslüman ve günümüz  Kamu malını koruma emanete riayat  Hasat zamanı öderiz  RIZIK KORKUSU  KARMAŞIK DÜNYA GÜNDEMLERİNDE YERİMİZ.  KARMAŞIK DÜNYA GÜNDEMLERİNDE YERİMİZ.  ERİYEN TOPLUMUMUZUN FİŞİNİ TAKMAK ZORUNDAYIZ  DÜNYA BİR YIL DAHA YAŞLANDI:  Beyhude Enerji İsrafı  Dede Dünden Biraz Anlatsana (3)  Dede Dünden Biraz Anlatsana (2)  Dede Dünden Biraz Anlatsana (1)  Güzelliğini Beğenmeyene Güzelleşme Seansları  Lades, 1 Nisan ve Vahşi Avrupa   Gezi Anıları  Diyelim Ki Öldük  Dilin Afetleri  Camiler ve Din Görevlileri Haftası  Devlet Her Şeyimi Karşılasın  İnsan Bu; Su Misali  Namaz Kılanı Nasıl Tanırız?  Bitmeyen Sığınmacılar Tartışması  Gençlerimize Vermediklerimiz  Afganistan’ın Ağıtları Bitmiyor  Her Şeye Karşı Vefa Borcu  Yabancı Düşmanlığı, Muhtaçlara İmdat Olmak  Bunca Hain Nerden Çıkıyor?  Dünyanın Kenesi Olanlar  Bayram ve Sıla-i Rahim  Hatıralar Ne Kadar Önemli?  Sebiller ve Su Kuyusu  Çevremize Duyarlılık  Müslümanlık ve Dürüstlük  Akıl ve Akl-ı Selim Farkı  Seyahat ve Medenilik  Sahi Zekamızı İsraf Etmesek  Zamanın Önemi  İsrail Akıttığın Kanda Boğulasın  Ramazan’ın Can Damarı  İnfak Ayı Ramazan  İnanç ve İmanın Önemi  Ramazan Ayı  Yandık Ya Allah  Zayıflayan Değerlerimizden Cömertlik  Her Şeye Karşı Vefa Borcu  İkna Edilmiş Irgatlar  MİLLET DARBEYLE SAVAŞI ÖĞRENDİ  Doyumsuzlaşan insanlık  Suriye anıları  Mahrumiyetini çektiğimiz dostluk  Hayat bir aksi sedadır  Emekli oldun, artık öl...  24 saatte kaç şükür gerek?  Teknoloji tüm mahremiyetleri deşifre etti  2021’den beklentilerimiz  İman ve ikna  Allah’ın rızası  Yok olmamak için direniyoruz  İnsansız dünya ve Kapitalizm  Huzur vadeden ideolojileri çökerttik  Öğretmenler sistemi kilitledi  Akıl tutulması mı, akıl kilitlenmesi mi?  Camilerden mahrumiyeti hissetmek  Allah’ı dost edinmek  Merhamet teşkilatı ve hayri STK’lar  İmam Hatipler niçin var?  Acaba dinimiz mi bizi mağdur ediyor?  Katledilen Camilerimiz  Covid-19’un bize verdiği ağır cezalar  Sorumluluklarımız ve oturulan koltuklar  Ben öğretmen olsaydım  Kritik sorular!  Balkan gezisinden değerlendirmeler  Balkan gezisinden değerlendirmeler  Bir güzel yorulan kuşak  Yoklukla ve varlıkla sınavımız  Dumura uğrayan değerlerimiz ve Kurban  Doğada, doğal yaşamak  Ve Ayasofya’yı açtık  Vefa ve nankörlük  Ahlakı olmayanın dini olur mu?  Necip Fazıl’dan nasihatler  Ayasofya ve cuma namazları  Dünyayı akıllı hale getiren insan!  Makam ve Mevkilere sığınmak  Unutursan hatırlatırlar   Elini taşın altına sokmak  Dürüstlük kimden başlamalı?  Ahlaksızlıklar ahlak yerine geçince  Bir nefese bin şükür  Hayatı anlamak  Beterin beteri var  Allah ıslah etsin hastaları  Ya Rabbi Şükür  Dünyanın tek gündemi Koronavirüs  COVİD -19 / CORONAVİRÜS  Ey Ahali Diye Bağırası Geliyor İnsanın  OSMANLI TOKATI ve TÜRKLER  MANEVİYAT TRENDİMİZ VE ÜÇ AYLAR  YOĞUNLUKTAN BİRŞEY GÖREMİYORUZ  30 AK PARTİLİYLE HASBİHAL  HOYRATÇA KENDİMİZİ TÜKETİYORUZ  DOLMUŞA BİNMEK  İNANÇSIZLIK TAKINTISI  26 İLME YÖNELME  26.Bizde Arap Kaymakam, Libya’da Türk Başbakan; Sadullah Koloğlu  24. YENİ YILIMIZ KUTLU OLSUN MU?   ALLAH İÇİN YAPTIKLARIMIZA BİR BAKALIM  ÜMİTLER BİTTİ Mİ YANİ?  ERİTTİĞİMİZ DEĞERLERİMİZ  20. İKNA ET, YÖNET, KULLAN  SAÇMALIKLARLA MUTLU OLMAK  MİLLİ AĞAÇLANDIRMA GÜNÜ   DÜNYAYA GÜNDEM OLAN MİLLETİMİZ  Makineleşen insan, robotik toplum  BİNLERCE MAZERETİ KENARA KOYUP, YA ALLAH DEMEK  ATEŞ BÖLGESİNDEYİZ  DİN GÖREVLİLERİ VE CAMİLER HAFTASI   OKULLARIMIZDA İMAM HATİP FARKI  SUDAN PARA ALINIR MI?  MERKEZ CAMİSİNDE İLGİNÇ BİR HATIRA   UNUTKANLIK VE 17 AĞUSTOS  TOPLUMUN DİNAMİKLERİ  İNİSİYATİF ALABİLEN BÜROKRAT  LİYAKAT VE KALİTE  ÖNCE KENDİNDİMİZE BAKSAK  NASIL ANLATSAM, KIVRANIYORUM  TEKNOLOJİ VE DİRİLİŞ İMAM HATİP LİSESİ  BİSMİLLAH İLE

Allah’ın selamı, merhameti ve bereketi üzerinize olsun.
Bu yazımızda değerli üstat Necip Fazıl Kısakürek’in bir şiirinden bazı bölümleri, çok anlaşılır olsa da açmaya çalışacağım. Çünkü bu şiirde Kısakürek otuz yaşına kadarki geçen ömrünün çöplük olduğunu, İslam’la müşerref olduktan sonra mutluluk hayatını tattığını ve hakiki Müslümanın nasıl olması gerektiğini şiirleştirmiş. Çok müessir ve edebi olan bu şiir her okunduğunda yeni bir motivasyona gireriz. Takdir sizin…

Tam otuz yıl saatim işlemiş ben durmuşum?
Gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum.
İnsan koca ömründe saati durmadan işleyip giderken, her gün ömründen bir kütle kopup küçülürken, Allah’tan habersiz sorumsuz bir yaratık gibi tıpkı çocukların uçurtma oyununa dalışı gibi hiç farkında olmadan koca bir ömrü tüketip ecel vakasıyla karşılaşıyor.

Diyorlar Bana, kalsın şiirde sözde yerde?
Sen araştır, göklere çıkan merdiven nerde.
Manevi tasası olmayan insanlar, bu dediklerimizin sözde, yazıda kalacak şeyler olduğunu, gerçekleşmeyecek ütopik meseleler olduğunu söylese de, Semavata taht kuran Allah’a çıkan merdiven var mı diye alay edilse de bir gün bu fırtınalar dinecek, yelkenler inecek ve okyanus ortasında yapayalnız kalındığında işin farkına varılacaktır.

Anladım işi; San'at Allah'ı ( cc.) aramakmış?
Marifet bu, gerisi yalnız çelik çomakmış.
Aslında otuz yıl sonra anladım ki asıl sanat, marifetlilik  Yüce Mevla’yı arayıp bulabilmekmiş. Diğer sanatlar, beceriler, her şey çelik çomak oyunu gibi oyalanma ve eğlenceden başka bir şey değilmiş.

Zehirle pişmiş aşı yemeye kimler gelir?
Dilsizce, yalnız Allah ( cc.) demeye kimler gelir?
Allah’ı bulmak ve inanmak öyle bir şey ki, zehirle pişmiş yemek gibi, İslam mücadelesi, İslam’ı yaşama esnasında insanın karşılaşacağı sorun ve engeller bazen zehirli aşı yemek gibidir. Bu işin lafla değil, sözle değil; eylemle yaşanacak ve bedelleri olan bir mücadeledir. Bu her yiğidin karı değildir.

Seni aramam için beni uzağa attın?
Alemi benim? Beni Kendin için yarattın.
Ey Allah’ım yaradılış sebebim, kainatta seni aramaktır, bunu anladım. Bu alemi biz insanlar için yarattığını da kavradım ve gördüm. Beni de sana kulluk yapmak ve senin rızanı kazanmak için yarattığını ancak otuz yaşımda anlayabildim.

Tutuşturanlar, lügat kitabını elime?
Bilsin; Allah ‘tan ( cc.) başka bilmiyorum kelime.
Benim elime bütün sözlükler, kelimeler, değişik lehçe ve dilleri verseler de ben Allah’tan başka kelime tanımam. Her şey o kelime ile anlam bulur ve kıymet kazanır. Bunun  farkında olmak gerekir.

Ellerime uzanan dudakları tepeyim?
Allah (cc) diyen gel seni ayağından öpeyim.
Ellerimi öpmek isteyen dudaklar ve insanlar değil, Allah’ı anlayan, tanıyan insanları bana getirin, ben onları öpeyim. Onlara saygı suyayım. Saygıya layık olan sadece onlardır.

Güzel Allah'ım (cc) Senden ne gelecekse gelsin?
Sen ki Rahmetinle de Kahrınla da güzelsin.
Ey yüce Rabbim, biz sana öyle inanmalıyız ki, senin kahrın da gelse, rahmetin de gelse onunla seviniriz. Bize senden gelen her şey hoştur. Böyle inanırız biz.

Neye yaklaşsam? sonu uzaklık ve kırgınlık?
Anla ki yok, Allah'tan (cc) başkasıyla yakınlık.
Allah cc. Dışındaki her şey bir gün insanı terk eder, ya kırılır ayrılırsın veya uzaklaşırsın ondan. Ancak Allah’ın yakınlığı her yerde yanındadır, seninledir.

Bu yük Senden Allah'ım (cc.) çekeceğim naçarım?
Senden Sana sığınır? Senden Sana kaçarım.
Bu Müslümanın sorumluluk yükü sendendir, bunun bilincindeyiz. Ama bu sorumluluk çok ağır taşıma noktasında naçarız, eksiklerimiz oluyor. Hakkını veremiyoruz. Bundan dolayı eksiklerimizin, hatalarımızın affı için yine sana sığınabiliriz. Başka kapımız da yoktur.

Düşünüyorum O'ndan evvel zaman var mıydı?
Hakikatler boşluğa bakan aynalar mıydı?
Düşünüyorum da Müslümanlıkla tanışmadan önce zamanın bir önemi yoktu, anlamsızdı. Hakikat diye değer verdiğimiz, peşine takıldığımız her şey, meğer bollukları gösteren aynalar gibiydi. Bunun farkına İslamla varabildim.

Müjdecim? Kurtarıcım? Efendim? Peygamberim?
Sana uymayan ölçü hayat olsa teperim.
Bana bu mücevher misali dini getiren peygamber, benim müjdecim, kurtarıcım ve Efendimdir. Onun getirdiği ölçülere uymayan her şey anlamsız ve yalan, aldatmacadır. Onun ölçüsüne uymayan her şeyi elimin tersiyle teperim.

Sual: Ey veli? İnsan nasıl olmalı söyle?
Cevap: son anda nasıl olacaksa? Hep öyle.
Ey Allah’ın dostu veli, insan nasıl olmalıdır bana söyler misin; İnsan “Ölüm anında Azraille karşılaştığında nasıl olacaksa, hep öyle olmalıdır”

Büyük Randevu? Bilsem nerede saat kaçta?
Tabutumun tahtası bilsem hangi ağaçta.
Ecelim nerede, hangi saatte olduğunu bir bilebilseydik, acaba tabutumuzu hangi ağacın tahtasından çakacaklar, mezarımıza hangi tahtaları koyacaklarını bir hissedebilseydik. Acaba hayat tarzımız aynı mı olurdu?

Hasis sarraf? Kendine bir başka kese diktir?
Mezarda geçer akça? Neyse onu biriktir.
Ey kendini dünyaya kaptırmış sarraf, zengin, iş adamı, para babası! Bu gidişatın doğru değil, cimrilikle onlarca kesede biriktirsen de nafile. Mezarda ve ahirette geçerli olacak akçaları biriktir. Keselerini kasalarını ona göre düzenle. Yoksa yarın hayıflanırsın.

Ölüm ölene bayram? Bayrama sevinmek var?
Oh ne güzel bayramda tahta ata binmek var.
Hakiki Müslüman için ölüm bir bayramdır. Böyle ölen kişi sevinç içindedir. En büyük ödülleri devşirmeye gitmektedir. Hatta biz ölünün ardından ağlasak da, tahtadan yapılan o soğuk tabut bile onun için bir yarış atına dönüşür.

O demde ki perdeler kalkar? Perdeler iner?
Azrail'e (A.S.) “hoş geldin” diyebilmekte hüner.
Oysa Azrail geldiğinde gözünün önündeki dünya perdeleri gider, ahiret perdeleri açılır. Değişik mekanları görmeye başlarsın. Biriktirdiklerine ya sevinir ya ağlarsın. Bu günü hatırlayarak malını kullan ey insanoğlu.

Ölüm güzel şey? Budur perde ardından haber?
Hiç güzel olmasaydı? Ölür müydü Peygamber (sav)
Aslında ölüm korkulacak şey değil. Dünyanı ölüm anına göre dizayn ettiysen perde arkasından sana gelen güzel haberlerle ölümün ne kadar güzel ve mutluluk verici olduğunu göreceksin. Eğer ölüm kötü bir şey olsaydı, Allah sevili kullarını, peygamberlerini ve özellikle Peygamber efendimizi öldürür müydü?